Anadolu’dan Dünya’ya
Uluslararası bir Sempozyum:
ŞİDDETİN SOSYAL
DİNAMİKLERİNİN ANLAŞILMASI VE ÖNLEYİCİ STRATEJİLERİN GELİŞTİRİLMESİ SEMPOZYUMU
(28-29 Haziran 2012)
ERZURUM
Duyuru panosuna dikkatimi 1 dakika vererek, web sitesini not
alarak başvurduğum ve geçtiğimiz hafta
katıldığım bir sempozyumun hikayesi bu. Kendi başvurumu yaptıktan sonra da
ilgisini çekebileceğini düşündüğüm abim ve kuzenimle duyuruyu paylaştım.
Erzurum bu noktada bir buluşma noktası oldu.
Emniyet teşkilatının AB desteğiyle hazırlamış olduğu, toplumsal bir
gerçek olan şiddet temasının incelendiği bir sempozyum. Organizasyonun başından
sonuna kadar emniyet teşkilatı üyelerinin özveriyle katılımcılarla ilgileniyor
olması benim kanaatimce polisin toplumdaki imajını yenilemede oldukça önemli
bir etkinlikti. Son zamanlarda güncel olarak medyadan takip ettiklerim
doğrultusunda polisin imajı zedelenmeye çalışılıyor. Toplumsal şiddetin medyaya
çarpıtılarak aktarılmasıyla polis imaj konusunda zihinlerde uzak durulması
gereken ögeyi çağrıştırırken, bu tarz etkinliklerle olumsuz imajı düzeltme konusunda
harekete geçmiş oluyor. Emniyet teşkilatının bu amaçla maskot karakter olarak
“POLİCAN” ı oldukça sempatik bir imaj sergiliyor. Şiddetin her yönüyle
irdelendiği sempozyumun programı oldukça doyurucu geçti. İlk gün yurtdışından
alanında yetkin yabancı katılımcıların bildirilerinin sunumları ve gala
yemeğiyle geçti. Ertesi gün ise aynı anda bir çok oturumun olduğu yoğun ve yine
doyurucu bir sempozyum günü geçirildi. Öğretmen olan abim
eğitimde şiddet temalarının incelendiği oturumları takip ederken, savunma alanında
eğitim almış olan kuzenim ise şiddet ve uygulanabilirliğinin tartışıldığı
oturumlara katıldı. Ben ise şiddetin toplumsal yeri ve bireylerin üzerindeki
etkilerinin akademisyenlerce tartışıldığı oturumlara katılmayı tercih ettim.
Birçok oturumun aynı anda gerçekleştiği sempozyumda her kesimden katılımcı ilgi
duydukları alanlara göre amfilerdeki oturumlara katıldı. 500’e yakın
katılımcının olduğu sempozyumda her kesimden katılımcının olması organizasyonu
daha da renkli hale getirdi. Sempozyumda yer alan afiş sergisi, görsel
unsurların insan zihninde her zaman daha çarpıcı olduğunun bir kanıtı gibiydi.
Afişlerde şiddetin görsel anlamda zihinlerde uyandırdığı etkiyi çok başarılı
buldum. Sempozyumun son gününde şehre gelen başbakan R. Tayip Erdoğan sebebiyle
trafik oldukça yoğundu. Erzurum’a gelip de Çifte Minareli Cami ve Selçuklular
döneminden günümüze kadar gelmiş olan eserleri görmemek olmazdı. Organizasyonda
bu detaya da yer verilmişti. Sempozyum bitimlerinde düzenlenen sosyal turlarla
şehrin önemli simgelerini de görme fırsatı elde ettik. Kısa süren ama doyurucu
geçen iki gün sonunda yine yollara düşme zamanı gelmişti. Bir başka macerada
buluşmak üzere…


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder